20 Aralık 2009 Pazar

İZMİR KOKULU ÖYKÜLER


18/12/2009 RADİKAL KİTAP
Her öyküde bir elimden yazar, bir elimden İzmir tutmuş gibi oldum. İzmir'den güzel hikâye kişisi az bulunurmuş, onu da gördüm. Size de tavsiye ederim, güzel bir selam yollamış yirmi iki kadın İzmir'den, İzmir kokulu. Almak lazım o selamı
ASLI TOHUMCU (Arşivi)
Antoloji sevmeyen okur olur mu! İnsana edebiyatta farklı dönemlerle, başka başka yazarlarla tanışma; sevdiği ve tanıdığını düşündüğü bir yazarın lezzetini unuttuğu bir hikâyesiyle tekrar buluşma; yine edebiyatta belirli dönemleri derli toplu ve bir arada görme fırsatını verdikleri için severim ben antolojileri. Şanslıysam ve tematik bir antolojiyse, her bir yazarın o konuya ‘biricik’ bakışını görürüm. Yazarlar açısından da, bakir kaldıkları bir konuda fikir cimnastiği yapma ve kalem oynatma fırsatını verdikleri için güzel olmalıdır antolojiler, diye düşünmüşümdür.
Sel Yayınları’nın bir serisine getireceğim sözü. Hande Öğüt’ün koca bir avuç kadın yazarı bir araya getirip İstanbul gibi zorlu bir konu üzerine yazmaya ikna ederek hazırladığı Kadın Öykülerinde İstanbul ile başlayan kadın öyküleri antolojileri, güzel memleketimin farklı coğrafyalarını geziyor o günden beri. ‘Türkiye’nin kalbi’ Ankara’dan geçip ve ‘hırçın’ Karadeniz’i aştı kadın yazarlar (yoksa yazar kadın mıydık biz, kimiz, hep karıştırıyorum) Efnan Dervişoğlu’nun emekleriyle. Şimdilerde Yasemin Yazıcı’nın hazırladığı Kadın Öykülerinde İzmir kitaplığımızdaki güzel yerini aldı.
Kadın Öykülerinde İzmir’in açılış notunda ilginç bir noktaya vurgu yapıyor Yasemin Yazıcı. O da şu ki, her kuşaktan İzmirli kadın basında, sinema ve tiyatroda, müzik alanında iz bıraktığı halde, İzmir kökenli kadın yazar konusunda ciddi bir boşluk olması. Kendisi bunun nedenini, kentin yüzyıllardır bir ticaret kenti olmasına ve kentte daha çok günlük yaşama dönük bir hayat tarzının benimsenmiş olmasına bağlıyor. Bense İzmir’de hayatın daha tatlı olmasına! Şaka bir yana, edebiyatla birlikte, kadının var olma mücadelesinin ikiye katlandığını varsayarsak, çok da şaşırtıcı bir durum değil bu sanki. İzmir’den yeni yazarların müjdesini de getiren bu antolojide aşk ön planda. Ancak Yazıcı belirtmediği için hikâyelerin kaçı yayınlanmış kitaplardan seçilmiş, kaçı bu antoloji için yazılmış bilemiyoruz. Mine Söğüt’ün koyu bir hayranıyım; onun sıra dışı kokular yükselen öyküsüyle başladım o yüzden okumaya. İnci Aral, Feyza Hepçilingirler, Ayşe Kilimci, Lütfiye Aydın, Jale Sancak gibi tanıdık isimler kusuruma bakmaz umarım, nasılsa yabancı değiliz düşüncesiyle, ilk kez karşılaştığım isimlerle devam ettim okumaya. Hülya Soyşekerci’nin yazılarının takipçisiydim, kurmacaya bulaştığını gecikerek öğrendiğim için üzüldüm örneğin. Hikâyesinden taşan sıcaklık şaşırtmadı ama beni. Ferzan Gürel’le Kordon’da dolaştım aydın bir İzmirli’yle, Deniz Gezgin’le Kadifekale’ye uğradım bu defa Sosin ve Azad ile, Jale Sancak’la Güzelyalı’da bir bahçenin sırrına eğildim, Birsen Ferahlı ile İzmir’in 1920’li yıllarına konuk gittim. Her öyküde bir elimden yazar, bir elimden İzmir tutmuş gibi oldum. İzmir’den güzel hikâye kişisi az bulunurmuş, onu da gördüm.
Tekrar açarım sayfalarını, dönerim hikâyelerine Kadın Öykülerinde İzmir’in. Size de tavsiye ederim, güzel bir selam yollamış yirmi iki kadın İzmir’den, İzmir kokulu. Almak lazım o selamı!

KADIN ÖYKÜLERİNDE İZMİR
Kolektif
Hazırlayan: Yasemin Yazıcı
Sel Yayıncılık
2009
180 sayfa, 12 TL.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder