
ARGO GEMİCİLERİNİN DESTANI
(Argo Gemicilerinin Destanı, Rodoslu Apollonius, Hazırlayan ve çeviren: Bilgin Adalı, Resimleyen: Mustafa Delioğlu, YKY, Doğan Kardeş, büyük boy,( 17 x 22.5 cm) 128 sayfa; Ekim 2008, 14 TL; küçük boy, (13.5 x 19.5 cm) 120 sayfa, Mart 2009, 9 TL)
Çok eski dönemlerde, bilinmeyen karşısındaki duygularını fantastik yaratımlarla anlamlandırmaya çalışan, korkularını aşan insan, mitoslar evrenini yarattı kendisine. Rasyonalist çağın henüz başlamadığı, insanlığın çocukluk dönemi sayılan o zamanlarda mitoslara ve destanlara bir çocuğun masal gerçekliğine inanması gibi inanırdı insanlar. Günümüzde ise çocuklar, düşlerden gerçeklere, gerçeklerden düşlere kolayca geçiş yapabildikleri için; destanlar ve mitoslar evrenine rasyonel dünyada yaşayan büyüklerden daha fazla yakınlıkduyarlar.
Rodoslu Apollonios’un Argo Gemicileri’nin Destanı bu bağlamda önemli bir yapıt olarak dikkat çekiyor. Argo Gemicilerinin serüvenleri, dilimize ilk kez bütün olarak ve şiir diliyle aktarılıyor. Bu metnin yalnızca bir çeviri değil, gençler için yalınlaştırarak yeniden yazma çabası olduğu da belirtilebilir. Bilgin Adalı 2300 yıl önceki destanı dilimize kazandırırken aslına uygun bir atmosfer yaratmaya; söyleyişte destan biçemini korumaya dikkat ediyor. Açıklamalar içeren dipnotları fazla tutmamaya özen gösteriyor.
Temel anlatı biçimlerinden olan ‘yol’, bu destanın da ana motifini oluşturuyor. Kutsal Altın Post’u ele geçirmek için uzun yollar kat eden Argo Gemicilerinin yol boyu karşılaştıkları zorluk ve engellere, yaşadıkları yoğun kederlere, ölümlere tanık oluyor; bazen de dev dalgalarla boğuşan gemicileri sanki yanımızda hissediyoruz. Altın Post’a ulaştıktan sonra, gemicilerin çektikleri çilelerin bitmediğini görüyor, başka bir gün geminin mucizevî biçimde çölde ilerlediğini okuyoruz.
Argo Gemicilerine bu zorlu yolculuklarında tanrılar eşlik ediyor; rüzgârları estiriyor, yelkenlerin rüzgârla dolup gemilerin ilerlemesini sağlıyorlar. Mucizelerini, sunaklardaki adakları gördükten sonra gerçekleştiriyorlar. Yol boyu, tanrıların insanın yazgısını belirlemelerini ve oynadıkları hayat oyunlarını görüyor; böylelikle ilkçağ insanının hayat ve evren algılamasını yoğun bir merak duygusuyla keşfediyoruz. Olympos’taki tanrılar ve ölümlüler arasında ilerliyor, Orpheus’un lir eşliliğindeki şarkılarını işitiyoruz. Akhalı kahramanların önderleri İason’un; Herakles, Kastor, Peleus gibi mitolojik kişilerin yiğitlikleri karşısında heyecana kapılıyor, Troya Savaşı’ndan çok önceki bu yolculukta Argo Gemicilerinin serüvenleri paralelinde gizemli bir okuma yolculuğu gerçekleştiriyoruz.
Cesaret, yiğitlik, inanç, azim, kararlılık, dürüstlük, mertlik gibi izleklerde ilerleyen destan anlatısı, bir hayat yolculuğu gibi yürek ve zihinlerde iz bırakıyor. Bir hedef uğruna girişilen zorlu yolculuk, dostluk ve özveri motifleriyle zenginleşiyor.
Bu düşsel destan yolculuğunda, birçok mitolojik ve tarihsel bilgiyi keyifli bir okuma süreci içinde edinebiliyor küçük okurlar. Argo Gemicilerinin yolculuğu İolkos kentinden başlıyor ve sonunda Kolkhis’e (Bugünkü Abhazya) geliniyor. Mücadeleler sonucunda Altın Post’u ele geçiren İason ve arkadaşları, dönüş yolunda birçok tuzakla karşılaşıyor; Sicilya açıklarından Libya’ya savruluyor ve nihayet kendi yurtlarına ulaşıyorlar. Sonuçta yolculuğun başladığı yere dönüyor gemiciler. Bu döngünün son noktasına ulaşan Argo Gemicileri, çok şey öğrenmiş ve yaşamış olarak, kendilerini aşmış bir düzeye yükseliyorlar. Bu zorlu yolculuk, böylelikle bir iç yolculuğa evriliyor.
Şair Apollonios’un ara sıra esin perisiyle konuşması, anlatıya derinlik ve şiirsellik kazandırıyor. Metni oluşturma sürecini ya da yazma anını anlatısında dile getiren günümüzün post modern bir yazarı var sanki karşımızda:
“Söyle şimdi esin perisi kendi tanrısal sözlerinle/ Çektiği acıları Kolkhisli genç kızın./Konuş ey güzel kızı yüce Zeus’un, /dili sürçüyor ozanının, anlatamıyor olup bitenleri./Neden karar verdi ayrılmaya yurdundan o güzel kız?/ Bir aşk çılgınlığı mıydı bu?/Yoksa bir korku mu?/ Hadi anlat esin perisi…”
Argo Gemicilerinin Destanı, çocuk ve genç okurları henüz keşfedilmemiş düş ülkelerine çağıran, etkileyici bir kitap.
Hülya SOYŞEKERCİ
hulyasoysekerci@yahoo.com
(Radikal Kitap Eki)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder